Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları / Haruki Murakami Kitap Yorumum

RENSKZİ TSUKURU TAZAKİ'NİN HAC YILLARI

Özgün Adı: Shikisai O Motanai Tazaki Tsukuru to Kare No Junrei No Toshi
Yazar: Haruki Murakami
Yayınevi: Doğan Kitap
Goodreads Puanı: 3.83
Sayfa Sayısı: 318
Arka Kapak Yazısı:
"İşte o an, Tsukuru nihayet her şeyi kabullenmeyi başarabildi. İnsanların yürekleri arasındaki bağ yalnızca uyum üzerinden oluşmuyordu. Aksine, bir yaradan diğerine daha derin bağlar oluşuyordu. Acı acıya, kırılganlık kırılganlıkla yürekleri birbirine bağlıyordu. Elemli çığlıklar olmadan suskunluk, kan toprağa akmadan affediş, insanın içini lime lime eden kayıplardan geçmeden kabulleniş mümkün değildi. İşte bu, gerçek uyumun kökünde var olan şeydi. 
Haruki Murakami'den kaderinin gizemini çözmek, içindeki iflah olmaz yaranın kaynağına inmek için büyük bir yolculuğa çıkan bir kahramanın romanı. Kendini "renksiz" bilen Tsukuru Tazaki'nin hikayesi."

***

Herkese yeniden merhaba! Bugün okuduğum ikinci Haruki Murakami kitabının yorumunu sizlerle paylaşacağım. 

Bildiğiniz gibi kısa bir süre önce İmkansızın Şarkısı yorumumu paylaşmış, çok beğendiğimi yazmıştım. Murakami okumaya devam etmek için oldukça sabırsızlanıyordum. Okuyacağım ikinci kitap için de incelediğim listelerden hareketle bir seçim yaptım. Çoğu öneride yazan şekilde ve konusu da çok ilgimi çektiği için Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları'nı okumaya karar verdim.


Kitabı aldıktan iki hafta kadar sonra ancak bitirebildim. Ama bu iki haftalık süreçte kitabı elime ancak üç, dört kez alabilmişimdir. Üniversite tercihleriyle boğuştuğum için kitabı okumaya çok fırsatım olmadı. Ama tercihlerimi tamamladıktan sonra tamamen Tsukuru Tazaki'ye odaklanabildim.



Kitabın konusunun oldukça ilgimi çektiğini söyleyerek başlamalıyım. Ana karakterimiz Tsukuru Tazaki, lise yıllarında çok yakın olduğu dört arkadaşı tarafından nedenini bilmediği bir şekilde dışlanıyor. Yıllar boyunca bunun yarattığı üzüntüyü ve ilk anlardaki depresyonunu göz ardı ediyor ancak hayatına giren Sara ile birlikte dışlanmasının arkasındaki sebebi öğrenmek için eski arkadaşlarıyla görüşmeye karar veriyor. Konunun ve bu arkadaş grubunun ilgi çekici noktası ise Tsukuru'nun arkadaşlarının isimlerinin Japonca renk isimleriyle bağlantılı olması ancak Tsukuru'nun bu gurubun içindeki renksiz olması. 


Kitapla ilgili söylemek istediğim ilk şey, okuduğum ilk Murakami kitabının bu olmasını istemezdim. Anlatım kısmının İmkansızın Şarkısı'ndan bir tık daha ağır olduğunu söylemeliyim. Ayrıca kitap fazlasıyla sembolizmle dolu bu da anlatımı bence ağır yapan unsurlardan biriydi. Ağır ilerlediğini de söylemeden geçemeyeceğim; en azından Tsukuru'nun eski arkadaşlarıyla görüşmeye başladığı kısma kadar. 


Hiçbir şekilde ortak bir özellikleri olmamasına rağmen aynı yazara ait okuduğum iki kitap olduğu için İmkansızın Şarkısı ile Tazaki'yi karşılaştıracak olursam kesinlikle Tazaki'yi seçerim. İçinde kendimden daha fazla şey bulmam bir yana, kendim de hikayeler yazdığım için bana öğretici bir yönden de dokunmayı başardı.Yaptığı betimlemeler, özellikle kitabın başlarındaki Tsukuru'nun depresyonunu tanımlaması, sondaki eski arkadaşlarıyla görüştüğü sahnelerdeki o eskiye dönük tahliller, oldukça başarılı sembolizmler... Hepsi kendi üslubumu geliştirmem için üzerinde çalışmamı gerektirecek güzellikteydi.


Belki de bu kitabın Murakami'nin en ünlü işlerinden biri olmamasının sebebi birçok olayın, karakterin bir sonuca bağlanamamasıydı. Kitabın ilk yarısında olan karakterlerin uzun uzun hikayelerini okuduktan sonra, finalde onlarla ilgili şaşırtıcı bir şey olmaması biraz can sıkıcıydı: sonun çok ucu açık bitmesini de buna dahil edebilirim. Herkesin kitap finalleriyle ilgili tercihi farklıdır. Açıkçası tercihen çok dramatik ya da ucu açık finalleri daha çok seviyorum. Elbette bunun gerçekleşebileceği kitaplarda. Ama Murakami'nin ucunu açık bırakma anlayışıyla benimki pek uyuşmuyor. Ve anladığım kadarıyla kendisi net finaller yazmayı da pek sevmiyor çünkü İmkansızın Şarkısı da pat diye bitmişti. İmkansızın Şarkısı'nda bittiği noktadan sonrasını tahmin etmek biraz daha kolaydı. Tazaki'de havada kalan daha çok şey vardı ve kitabın orta kısmını tamamen kaplayan bazı olay ve karakterleri kitabın finaline doğru görememek ucu açıklığı apayrı bir seviyeye taşıdı. Diyeceğim o ki, final benim için bile çok ucu açıktı ne yazık ki. Ama kitabın son bölümüne bayıldığımı da eklemek istiyorum. Bence kitabın en güzel bölümü oydu. Çünkü tamamen Tsukuru'ya odaklıydı. Evet, ucu açık bitti, ne olduğunu çok merak ediyorum ama son bölüm, kitabı ayrı bir yere koyarak söylüyorum okuduğum en harika şeylerden biriydi.


Bu beğenmediğim ucu açık final bile bana bir yıldız kırdırmadı. Çünkü kitabı çok beğendim. En çok inandığım şey, kitapları doğru bir zamanda okumak. Tsukuru Tazaki'nin yalnızlığını çok iyi anladığım bir dönemde okudum kitabı. Tam tersi bir zamanda okumuş olsaydım eminim ki kitaba üç yıldız verirdim. Okumanız için önerebileceğim bir zaman ya da duygu durumu yok aslında. Bu zamanlama tamamen şansa bağlı. Umarım doğru zamanda okur ve kitabı gerçekten beğenirsiniz çünkü şu ana kadar yalnızlığı ve getirdiği depresyonu daha iyi anlatan paragraflar okumadım.

Sonuç olarak Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları, okuduğum en iyi kitaplar arasında yerini aldı. Böyle bir şey olacağını daha kitabı alırken tahmin ediyordum çünkü konusu benim ilgimi fazlasıyla çekmişti. 


Ben, tahmin edersiniz ki Haruki Murakami okumaya tam gaz devam ediyorum. Şu anda Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu'na başladım. Okuduğum iki kitapta gerçekçi kitaplarındandı. Bu sefer daha olağanüstü bir kitabını okuyorum. Dilin diğer iki kitaptan apayrı olduğunu ve beni çok farklı bir okuma deneyiminin beklediğinin farkındayım. En kısa zamanda bitirip yorumunu paylaşmak için sabırsızlanıyorum.


Renksiz Tsukuru Tazaki hakkında söyleyeceklerim bu kadar. Umarım kitapla ilgili merakınızı arttırabilmiş ve sizi okumaya teşvik edecek bir yorum yazabilmişimdir.


Okuduğunuz için teşekkür ederim. Başka bir yazıda görüşmek üzere!
Puanım: 5/5!


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dikenler ve Güller Sarayı & Sis ve Öfke Sarayı / Sarah J. Maas Kitap Yorumum

Gümüş Alevler Sarayı | Sarah J. Maas Kitap Yorumum

1984 / George Orwell Kitap Yorumum + Çokça Alıntı