Kralların Çarpışması / George R. R. Martin (Buz ve Ateşin Şarkısı #2) Kitap Yorumum


Herkese yeniden merhaba! Kralların Çarpışması Kısım 2'yi de evde olduğumuz şu süreçte, birkaç gün içinde bitirip oldukça hevesli olduğum yorum yazısının başına geçtim.

Kralların Çarpışması, ilk kitabın bittiği yerden başlıyor. Gökyüzünde, herkesin kendine göre yorumladığı bir kuyruklu yıldız ve Demir Tahtta hak iddia eden üç kral bir kraliçe var. Biz de karakterlerle birlikte Kral Toprakları'ndaki savaş hazırlıklarını, Jon ve Gece Nöbetçileri ile Sur'un ötesini, Arya'nın kaçış macerasını, Daenerys'in denizin diğer tarafına geçmek için verdiği uğraşı ve Kuzey Kralı Robb'un savaş başarılarını 'acaba nerede bozgun uğrayacak' diye düşünerek okuyoruz. Elbette daha birçok karakter ve efsane de kitabın içinde okuyucusunu bekliyor.

Kralların Çarpışması'nı ilk kitaptan daha çok sevdim. Bunun en büyük sebebi daha çok karakterin, hanedanın hikayesini öğrenebilmemizdi. Greyjoyları ve doğal olarak Demir Adalarını detaylıca okuyoruz çünkü bu kitapta Theon'un gözünden de bölümler var. Bunun dışında Kral Robert'ın kardeşleri Stannis ve Renly de Demir Tahtta hak iddia ettikleri için bolca karşılaştığımız karakterler oluyor. Üç erkek kardeş arasındaki farklara sürekli değinilmesi de çok hoşuma giden yerlerden biri oldu. Dediğim gibi ana karakter sayısının artması, kitabın derinliğini de arttırdı. Bu da ilk kitapta eksik olan şeylerden birisiydi.

Martin'in dilini bu kitapta daha çok sevdim. Karakter duygularına değinmemesi, ilk kitapta hoşuma gitmeyen bir şeydi. Ama bu kitap bu sorunu çözmüştü. Özellikle ikinci kısımda Sansa ve Cersie'nin konuştuğu bir bölüm vardı. Müthişti. Cersie'nin de Sansa'nın da karakterinin harika anlatıldığı, gelecekte onlardan neler beklememiz/beklemememiz gerektiğini gözler önüne seren bir bölümdü. O bölüme tek kelimeyle bayıldım.

Bu kitabı çok sevmemin bir diğer nedeni de Tyrion'ın çok göz önünde bir karakter olmasıydı. Kendisi benim serideki en sevdiğim karakter. Çünkü hem serinin mizahi yönünü karşılıyor hem de en akıllı karakterlerden birisi. Hem de Tyrion Kral Toprakları'nda ve orası seride okumayı en sevdiğim yer. Çünkü bütün savaşın odak noktası ve haberlerin hepsinin toplandığı bir yer. Oradaki tepkileri, yapılacak karşı hamleleri okumak çok keyif verici.

Bunun dışında kısım ikide, sonunda Martin'in dilinden bir savaş okudum. Hiçbir zaman aksiyon sahnelerini okumayı keyif verici bulmadım. Bu kitapta da savaş sahneleri belli bir noktaya kadar çok iyi ilerlese de bir yerde kafa karıştırıcı olmaya başladığını kabul etmeliyim. Çok bayılmadım ama artık bir savaş okumalıydık.

Bir sonraki kitap için çok heyecanlıyım. Her karakter çok güzel ve merak ettirici bir sonda bitti yine. Üçüncü kitap Kılıçların Fırtınası'nın ilk kısmı kitaplığımda var. Şu anda keşke son alışverişimde kısım ikiyi de alsaydım da peş peşe okuyabilseydim diye düşünüyorum. Kısım ikiyi alır almaz okumaya başlayacağım.

Bir haftadır evdeyim, biraz sıkılmaya başladım doğrusu. Haftaiçi uzaktan eğitim derslerimiz başlıyor. Bugünleri geride bırakmak için sabırsızlanıyorum. Evde  oturduğumuz şu günlerde yapabileceğimiz en iyi şey kitap okumak ve film izlemek sanırım. Günlerimi böyle geçirmeye çalışıyorum. Sizler neler yapıyorsunuz, neler okuyorsunuz? Yorum yazarsanız çok sevinirim. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere :)

Puanım: 4/5!

#evdekal

***

- Robert gerçek çelikti. Stannis saf demire benzer. Kara, sert ve güçlüdür ama bükülmeden önce kırılır. Renly bakırdır. Parlak, bakması hoş ama satmaya kalksan para etmez. 

- Seni korkunç bir sonun beklediğini bilmek, o sonu önceden düşünmeden de yeterince kötü. 

- Bir sorunun yüzlerce cevabının olması, hiç cevabının olmamasından farksızdır aslında. 

- Bu, Lord Tywin'in parmak ucunun dokunuşuydu. Araştırıyor; zayıf bir nokta, savunmasız bir geçit bulmaya çalışıyor. Eğer bulamazsa bütün parmaklarını birleştirip bir yumruk haline getirecek ve kendi geçidini açmayı deneyecek.

***


Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dikenler ve Güller Sarayı & Sis ve Öfke Sarayı / Sarah J. Maas Kitap Yorumum

Gümüş Alevler Sarayı | Sarah J. Maas Kitap Yorumum

1984 / George Orwell Kitap Yorumum + Çokça Alıntı