Obsidio / Amie Kaufman & Jay Kristoff Kitap Yorumum (Illuminae Dosyaları #3)


Herkese yeniden merhaba! Bugün, sonunda Illuminae Dosyaları'nı bitirmiş bulunmaktayım. En sevdiğim serilerden birisine veda ediyor olmanın üzüntüsünü yaşasam da hoşuma giden bir final okuduğum için mutluyum. Önceki kitapları okumamışsanız, serinin birinci ve ikinci kitaplarının yorumlarının linkini de bırakıyorum. ( #1 ve #2 )

Obsidio, Gemina'dan hemen sonrasını anlatıyor. Bir zaman atlaması yok. Belli bir noktaya kadar, Kerenza'da hayatta kalan Asha Grant ve Kerenza'ya gönderilen BeiTech çalışanlarından Rhys Lindstrom ana karakterlerimiz. Ama kitap ilerledikçe Kady, Ezra, Hanna ve Nik de yoğun olarak okuduğumuz karakterlerden. Yani tanıdığımız herkesi dolu dolu okuyabildiğimiz bir final kitabı. Heimdall'dan kurtulup Mao'ya sığınan insanları, Hyptia'daki kazazedeleri ve Kerenza'da hayatta kalanları oldukça zorlayıcı ve aksiyon dolu günler bekliyor.

Obsidio benim serideki en sevdiğim kitap değildi. Bunun en büyük nedeni de kitabın yarısından fazlasının, ilk iki kitapta alışık olduğum gerilime ve aksiyona sahip olmamasıydı. Bu kitaplar için olaysız ve durgun demek pek doğru değil ama özellikle Gemina'da her sayfada bu denli yükselmişken, Obsidio'da bunun düşmesi hoşuma gitmedi. Okurken artık 'herhalde bir şey olmayacak ve planladıkları şeyler sorunsuz gerçekleşecek' demeye başladım. Bu noktada da kitaba beş değil dört yıldız vermeye kararlıydım. Ama son 200-250 sayfada oldukça iyi bir şekilde açıldı diyebilirim.

Kitaptaki favori bölümlerimden birisini de bu son sayfalarda okumuş oldum. Karakterlerin, artık sona yaklaşıldığı noktada, birbirleriyle vedalaştıkları gözlem raporları... Dört beş bölümden oluşuyordu ve mü-kem-mel yazılmıştı. O sayfaları okurken 'tamam, büyük bir şeyi okuyacağım ve harika olacak' diye düşünüyorsunuz. O bölümler bana fazlasıyla Game of Thrones'un son sezonunda, Ak Gezenler gelmeden önceki, birinci ve ikinci bölümü hatırlattı.

Obsidio diğer iki kitaptan farklı olarak çoğunlukla gözlem raporu ağırlıklıydı. Zaten bunu Gemina'da da hissetmiştim. Bu karakterlerin duygularını anlayabilmemiz için güzel bir şeydi. Ama ilk kitaptaki gibi sürekli yazışmalar, mailler okumak daha keyifliydi. Gözlem raporlarının bu kadar fazla oluşu da Obsidio'yu serinin en dolu kitabı yapıyor. Sorularımızın cevaplarını alabiliyoruz.

Serimizin sevgi nefret ilişkisi içinde olduğum yapay zekası AIDAN beni bu kitapta en çok etkileyen karakter oldu. Bu kadar karakterin içinde duygularını en iyi anlayabildiğimiz karakterin bir yapay zeka olması da bence oldukça akıllıca yazılmış bir şey.

Illuminae Dosyaları Serisi, Obisidio ile ne yazık ki bitti. Daha fazla şey okumayı kesinlikle isterdim. Ama aynı yazarların yine Pegasus yayınlarından çıkan Aurora Döngüsü serisinin ilk kitabı Aurora'nın Dönüşü umut vadeden bir konuya sahip. Ama fiyatı pek de öyle değil :)

Illuminae Dosyaları benim favori serilerim arasında -özellikle Gemina 2020 favorilerime de girebilir. Bilim kurgu okumayı seven, klasik roman tarzından sıkılan ve yeni bir şeyler arayan herkesin incelemesi gerektiğini düşündüğüm bir seri. Yarı tatilimde bitirmeyi planlıyordum bu seriyi ve planladığım gibi gittiği için çok mutluyum. Başka bir yazıda görüşmek üzere :)

Puanım: 5/5!


***

- Trilyonlarca farklı evrende senin milyarlarca farklı versiyonun var, buna rağmen ben onca versiyonun arasında bana senin düşmene neden olan şansıma hala inanamıyorum.

- Zar atıldı ve bin farklı insan savaşı farklı bir yöne itmek için masayı sallıyor. 

***

Yorumlar

  1. Oğlum beynimi yedi ama halen daha almadım. Almakla almamak arasında kaldığım bir seri.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dikenler ve Güller Sarayı & Sis ve Öfke Sarayı / Sarah J. Maas Kitap Yorumum

Gümüş Alevler Sarayı | Sarah J. Maas Kitap Yorumum

1984 / George Orwell Kitap Yorumum + Çokça Alıntı