İklimler / Andre Maurois Kitap Yorumum

Herkese yeniden merhaba! Sonunda İklimler'in yorumunu yazabildiğim için gerçekten çok mutluyum. İklimler, eğer yanlış hatırlamıyorsam dört beş senedir kitaplığımda okunmayı bekliyor. Birkaç kez yalnızca ilk bölümü okuyup kitabı bıraktığım oldu. Bunun sebebi o zamanlar kitabın bana çok ağır gelmesiydi. Daha çok genç yetişkin/fantastik okuduğum bir dönemde İklimler benim için gayet ağır bir kitaptı; yaşımın da bunda etkisi var tabii ki.

Ancak geçtiğimiz günlerde izlediğim bir  YouTube videosu, kitaplığımda kaybolmuş ve benim artık okuma motivasyonumu kaybettiğim bu kitabı alıp okumamı sağladı. Bahsettiğim video harika bir YouTube kanalına sahip olan Klasik Okur'a ait. Birkaç videosunda daha bahsetmişti İklimler'den ancak ben bu videoyu izledikten hemen sonra İklimler'i okumaya başladım. Eminim ki eğer böyle bir video izlememiş olsaydım İklimler, daha uzun yıllar boyunca okumadığım bir kitap olarak kalacaktı. (Bahsettiğim videoyu izlemek için tıklayabilirsiniz. )

Gelelim İklimler'e. İklimler bir aşk romanı. Ana karakterimiz Philippe'ın hayatında çok önemli yerlere sahip olan iki kadınla olan aşk hayatını okuyoruz. Temelde iki bölümden oluşan kitabın bir bölümünde Philippe'ın Odile'i anlatmasını, diğer bölümde ise Isabelle'in anlatımından Philippe'e duyduğu aşkı okuyoruz. Bu iki bölüm hem birbirinden apayrı hem de birbirine çok benziyordu.

Kitabın her iki kısmını da çok sevdim. Ancak ikinci kısmın beni biraz daha üzdüğünü söylemem gerek. İlk kısımda karakterlerin çaresizliğinden çok etkilensem de ikinci kısımı kalbimde daha çok hissedebildim.

Bu yazardan okuduğum ilk kitaptı. Dili daha önce okuduğum kimseye benzemiyordu. Karakter analizleri, oldukça yeterli betimlemeleri, duyguyu aktarış biçimi... Her şeyiyle çok farklı bir okuma deneyimiydi. Yazarının dilinin farklı oluşu da kitabın ilk sayfalarında beni bir hayli zorladı. Bazı cümleleri birkaç kez okuduğum bile oldu. Ama yazarın diline alıştığımda kitaptan aldığım zevk oldukça katlandı. Çünkü kitabın içinde geçen karakterlerin hepsinin duygusunu çok güzel hissettim. Aşkı, üzüntüyü, çaresizliği her şeyi kendim yaşıyormuş gibi hissedebildim. Bana kalırsa kitabın bu kadar etkileyici olmasının sebebi tamamen yazarın üslubuydu. Dışardan bakıldığında ince bir kitap ama sanki iki, üç katı kalınlığında bir kitap bitirmiş gibi hissedebilirsiniz bitirdiğinizde.

Yazarın duygu aktarımının çok güzel olmasının iki sebebi vardı bana göre. Bunlardan ilki karakterlerin aşırı tutarlı olmasaydı ki bir kitabı güzel yapan en önemli etkenlerden birisidir bu benim için. İkincisi ise bence karakterlerin psikolojisinin anlatımı kitapta oldukça ağır basıyordu. Karakterlerinin oluşumundaki pek çok etkeni sunuyor yazar bize. Aslında karakterlerin sonraki sayfada ne yapacağını, geçmiş yaşantılarını düşünerek çok doğru bir şekilde tahmin edebiliriz okurken. Bu da benim çok hoşuma gitti. Kitaplarda bu iki ögenin başarılı bir şekilde bulunmasını gerçekten çok seviyorum.

Şu ana kadar birçok kitap okudum ve çoğunun ana temasının aşk olduğunu söyleyebilirim. İçinde fantastik ögeler barındırsa da barındırmasa da bir yerlerden aşk çıkıyordu okuduğum kitaplarda. Ama İklimler, okuduğum en iyi aşk kitabıydı. Aslında aşkı en iyi anlatan kitap da diyebilirim. Birçok yeri işaretledim, altını çizdim ve kitabı okurken bile sürekli dönüp o işaretlediğim yerleri okudum. En çok sevdiklerimi, spoiler içermeyenleri, yazının en sonuna bırakacağım, onları da okuyabilirsiniz :)

İklimler kesinlikle 'tüm zamanlar favorilerim' kitap listeme girdi. Artık 'En sevdiğin kitap nedir?' sorusuna, kararsızlığa düşmeden bir cevap verebileceğim için de çok mutluyum. Her sayfasıyla beni etkileyen harika bir okuma geçirdim. Bitmemesini çok isterdim ama elbette finalinde bile beni sarstığı için finaline de apayrı bayıldım.

Uzun zamandır bu kadar övdüğüm bir kitap olmamıştı. Ve bundan sonra da olabileceğini düşünmüyorum. Elbette çok sevdiğim kitaplar olacak ama bu kadar etkileneceğimi sanmıyorum ne yazık ki. Kitapların sevmediğim yönlerini yazmak kesinlikle daha kolay. Bu yazıyı yazarken gerçekten çok zorlandığımı itiraf etmeliyim. Umarım başarılı olabilmişimdir.

İklimler'i kesinlikle yeniden okuyacak ve çevremdeki herkesi de okumaları için zorlayacağım. Umarım sizler de merak etmiş ve bir sonraki alışverişinizde almayı düşünürsünüz. Eğer kitabı okuduysanız benimle yorumlarınızı paylaşırsanız çok sevinirim. Başka bir yazıda görüşmek üzere!

Puanım: 5/5!

***

# "Kafamıza yerleşen kuşkular zincirleme mayın çukurları gibi patlar ve bir aşkı ancak art arda gelen patlamalarla yıkabilir."

# "Aşkın gözünün kör olduğunu söyleyenler yanılıyor, ne var ki, aşk bir insanda kendisi için her şeyden önemli olan o çoğu tanımlanması olanaksız şeyi bulduğunu sanıyorsa, çok iyi gördüğü kusurlara, zayıflıklara ilgisiz kalır."

# "Çok büyük umutlar beslemiştim, umutlarımı karşılamakta gerçek güçsüz kalıyordu."

# "İnsan gerçekten seviyorsa, sevdiği varlıkların yaptıklarına fazla önem vermemeli. Onlara gereksinimimiz vardır; yalnız onlar bizi vazgeçemeyeceğimiz bir 'havada' yaşatabilirler.  (dostunuz Helene 'bir iklim' der, çok doğrudur.)

***