Taç / Kiera Cass Kitap Yorumum

TAÇ
Özgün Adı: The Crown
Yazar: Kiera Cass
Yayınevi: DEX
Goodreads Puanı: 3,84
Sayfa Sayısı: 261
Arka Kapak Yazısı: 
"Eadlyn, Illéa'nın kendi Seçim'ini yapacak ilk prensesi olmuştu ama otuz beş adaydan herhangi birine âşık olmayacağına kesinlikle emindi. Planlarında aşka yer yoktu. Yarışmanın ilk beş haftasını, onları evlerine geri gönderebilmek için günleri sayarak geçirdi.
Ancak sarayda gelişen olaylara bakılırsa, kaderin Eadlyn için başka planları vardı. Eadlyn, annesiyle babasının peri masalına benzer
aşkları gibi bir ask yaşayabileceğinden, üstlendiği yeni görevler dolayısıyla buna fırsat bulabileceğinden emin olmasa da, Eros'un okunu durdurmak mümkün mü?!
İste o an geldi, bir mucize gerçeklesti!
Hem de gökten yağan elmalar eşliğinde…"

***
Herkese yeniden merhaba! Bugün Seçim serisinin -umuyorum ki- son kitabı olan Taç'ın yorumu ile karşınızdayım.
Seçim serisi benim çok sevdiğim serilerden birisi. Kısa sürede okunabilmeleri ve sade anlatımlarıyla reading slumptan kurtulmak için güzel kitaplar. Taç'ı okuyana kadar bu seriyle ilgili kötü bir şey söyleyemezdim. Tamam, Elit kitabında biraz batırmış olabilirdi yazar. Ama Veliaht Prenses'e kadar saçma bir şey yapmamıştı. Saçmadan kastım alt yapısı olmayan, bir anda yapılmış hamleler. Taç da bundan çokça vardı. Bu yüzden eğer seriyi America'nın hikayesi ve Eadlyn'ın hikayesi olarak ikiye bölersek Eadlyn'ın hikayesini pek fazla önermem!
Veliaht Prenses'te, Eadlyn'ı biraz zor bir durumda bırakmıştık. Annesi kalp krizi geçirmişti, ikizi Ahren Fransa'ya kaçmıştı ve Eadlyn hala daha bir Seçim'in ortasındaydı. Taç da ise bu listeye bir de America iyileşene kadar -Maxon onu yalnız bırakamıyor çünkü- ülkeyi onun yönetmesi gerekiyor. 
Eadlyn'ı bu kitapta seçimi bitirmek için biraz daha hevesli -Eadlyn ne kadar hevesli olabilirse tabii- görüyoruz. Adaylarıyla daha çok vakit geçiriyor, onları daha yakından tanıyıp belki daha güçlü şeyler hissedebileceğini düşünüyor.
Eadlyn bütün bunları yaparken de payıma düşen sinir krizi geçirmek oluyor. Veliaht Prenses'te Eadlyn'ı gerçekten çok sevmiştim. Güçlü bir kişiliği vardı bana göre. Ama bu kitapta o kadar nefret ettim ki ondan! Kitapta aklınızın ucundan bile geçmeyecek saçmalıkta şeyleri yaptı resmen.
Kitabı özetlemem gerekirse: ZORLAMA ve SAÇMAydı. Kiera Cass, ters köşe yapmak istemiş ki zaten bunun olacağını daha ilk kitabı bitirdiğimde tahmin etmiştim. Eadlyn elbette herkesin tahmin ettiği adayı seçmeyecekti. Tamam, herkesin istediği adayı seçmedi ama seçtiği adayın da hiçbir oluru yoktu açıkçası. Hiç kimsenin aklına gelmezdi belki ama ilk kitapta o adaya karşı hiçbir şey hissetmezken bir paragrafla ona aşık olduğunu ve ondan başkasıyla mutsuz olacağını düşünmeye başladı Eadlyn. Yani Kiera Cass, dünyanın en saçma ters köşesini yapmaya çalıştı.
Yapmaya çalıştığı daha bir sürü saçma şey vardı açıkçası. Bana göre bir seri yazıyorsanız yapacaklarınızın önceki kitaplarda altyapısını oluşturmalısınız. Böyle altyapısız kitapları okumak da bana zevk vermiyor, yazarın aklına tam o anda gelmiş de öylesine yazmış gibi hissettiriyor. Taç'ta da bundan bolca olması kitabı sevmememe yol açtı.
Kitapla ilgili beğenmediğim bir diğer ayrıntı da betimlemeden çok fazla yoksundu. Bütün Seçim serisinde betimleme eksikliği vardı, kitapları okuyan herkes bu konuda hemfikirdir diye düşünüyorum. Ama ben bu betimleme eksikliğini Taç'ta daha çok gördüm. Aralarda hiç anlatım olmadan bir sayfa diyalog vardı mesela. Kitap sürükleyici olduğu için bunu bir an fark edemiyorsunuz ama sonra şöyle oluyorsunuz 'Bu karakterler konuşurken nasıl tepki veriyor?'
Yine yazmaktan pek mutlu olmadığım ama bunu yapmazsam bu yazının çok düz olacağını düşündüğüm için kısa bir spoilerlı yorum yazıyorum. Kitabın zaten oldukça ince olduğunu ve neredeyse tamamının spoiler sayılabilecek detaylarla dolu olduğunu hatırlatmak isterim; aşağıyı okumak konusunda iki kez düşünün bence, kitabın büyüsünü (!) bozmak istemezsiniz.

*SPOILER*
İlk bir anda meşrutiyeti ilan etmek mi? Bu çok güzel bir ilerleme olsa da ülkeyle ilgili önemli bir kararı Rapor'da bir anda ilan etmesi beni aşırı rahatsız etti. En azından kitabın içinde Eadlyn'ın aklına bu fikir gelebilirdi. Yukarıda bahsettiğim saçma ve altyapısız durumlardan birisi buydu.
Erik mi? Cidden mi? Hani onca adayın arasından aday bile olmayan biri mi? 
Kile'ı seçmeyeceği en başından belliydi. Ama Erik aklımın ucundan geçmezdi. Dayanamayıp kitap yurt dışında çıktığında Goodreads'teki spoilerlı yorumların çoğunu okumuştum. Elbette Erik spoilerını da aldım ve bir hafta kadar kendime gelemedim. Benim için hiçbir oluru yoktu Erik'in. Aday değil çünkü ve Eadlyn ondan hoşlanmadı bile! Taç'ta bir anda Erik'e aşık olduğunu fark etti. Sanırım kitapta bundan daha saçma ve zorlama bir şey yoktu!
August Illéa'ya gelirsek; America'nın hikayesine, August'un hangi kitapta dahil olduğunu açıkçası hatırlamıyorum sanırım Sonsuza Dek'ti ama Elit'te olabilir. Her neyse, August hikayeye dahil olduğundan beri kendisi en sevdiklerim arasına girdi. Bunu nasıl başardı bilmiyorum ama gerçekten çok sevdiğim bir karakter oldu. Hatta onun için de bir novella bekliyordum; hala bekliyorum. Ama Taç'ta kendisi bir anda Maxon'la tartışıp saraydan ayrılıyor. Bu beni çok üzdü ve sinir etti bunu da söylemek istedim.
August Illéa'dan bahsetmişken kısaca oğlu Marid Illéa'dan da bahsedeyim. Kitaba girdiği an kendisini çok sevdim. Hani eğer Erik spoilerını almasam kitabın sonu Marid'le biter diye düşünürdüm. Ama kendisi aşırı kötü bir şey yapıyor. Yine de kendisinden çok fazla nefret etmiyorum. Bence August kadar olmasa da güzel bir karakterdi.
Son olarak minik kelebeğim Kile Woodwork! Kendisi belki de Maxon'ı da geçerek bu serideki en sevdiğim karakter oldu. En sonunda mutlu olması ve hayallerini gerçekleştirmiş olması bu kitaba bir yıldız vermemi sağladı. 
*SPOILER*

Sonuç olarak Taç beklentilerimi karşılamayan, yazım açısından da bana göre pek başarılı olmayan bir kitaptı. Karakterleri sevsem de Kiera Cass, hayatlarını mahvetmek konusunda başarılı bir iş çıkarmış. Sanırım Seçim serisi burada son buldu. Umarım son bulmuştur. Saray hikayelerini çok sevsem de Taç'tan sonra beni kendisine bağlayabileceğini hiç sanmıyorum.
Başka bir yazıda görüşmek üzere!
Puanım: 1/5! 

Yorumlar

  1. bu seriyi ben de çok okumak istiyorum ama sonradan çıkan kitapları kimse sevmemiş. ilk kitaplarını okuyup bırakacağım sanırım. yorum için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Taç dışında seri gerçekten güzeldi, keşke böyle bir son yerine tahmin edilebilir bir son olsaymış. İyi okumalar şimdiden, umarım beğenirsiniz :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dikenler ve Güller Sarayı & Sis ve Öfke Sarayı / Sarah J. Maas Kitap Yorumum

Gümüş Alevler Sarayı | Sarah J. Maas Kitap Yorumum

1984 / George Orwell Kitap Yorumum + Çokça Alıntı