Kadınlar Ülkesi / Charlotte Perkins Gilman Kitap Yorumu | Gezici Kütüphane Kitap Kulübü

Herkese, 2019'un ilk kitap yorumuyla merhaba! 2019'a kitap anlamında oldukça geç bir başlangıç yaptım, ne yazık ki. Ancak şu sıralar güzel kitaplar okuduğumu ve listemde beni oldukça heyecanlandıran kitaplar bulunduğunu söylemeliyim. Blogun ilerleyen zamanlarda daha aktif ve güzel yorumlarla dolu olması için çabalayacağım :)

Gelelim bugünkü kitabımıza: Eminim ki instagramda çoğunuzun takip ettiği @gezicikutuphane hesabının başlattığı bir okuma kulübünün Şubat ayı kitabı hakkında konuşacağız. Ocakta da bir kitap belirlenmişti ama ne yazık ki o kitabı okumaya yetişemedim. Kadınlar Ülkesi ile birlikte ilerleyen aylardaki kitapları okumak için de sabırsızlanıyorum.

Kadınlar Ülkesi benim adını daha önceden duyduğum bir kitap değildi açıkçası. Ancak konusunu okuduğumda oldukça ilgimi çekmişti. Kitap, isimden de anlaşıldığı üzere, kahramanlarımızın yalnızca kadınların varolduğu bir ülkeye gitmesini ve ülkeyi tanımalarını anlatıyor.

Kitaba büyük bir beklentiyle başladığımı söylemem gerek. Konusunun ilgi çekici olduğu büyük bir gerçek. Kadınların kuracağı düzeni, tek bir cinsiyetle beraber ortaya çıkacak sorunlara buldukları çözümleri ve tabii ki toplumun devamını nasıl sağladıklarını çok merak etmiştim.

Ütopya, distopya gibi türleri okumak zaten oldukça keyifli. Çünkü yepyeni bir dünya keşfediyorsunuz. Kendi dünyamızla aralarındaki farklılıkları, ortak noktaları, dünyamızın kitaptaki gibi bir hale dönüşüp dönüşemeyeceğini değerlendirmek... Bu türleri okumanın başlıca zevk duyulacak yönleri. Kadınlar Ülkesi de zaten bir ütopya olarak bir sıfır önde başlıyor çünkü merak unsuru zaten kitabın her alanına hakim olmak zorunda. Kitaba karşı gerçekten de merakımı neredeyse hiç kaybetmedim.

Ancak bana konuyu okuduğumda duyduğum heyecanı karşılayacak bir okuma serüveni sunmadı, Charlotte Perkins Gilman; ne yazık ki. Fikir olarak gerçekten çok güzel olduğunu kabul etmeliyim. Zaten kitap asla kötü bir kitap değil. Bu kitabın kötü olduğunu söylemenin de bana kaldığını düşünmüyorum zaten. Ancak ben okumaya başlamadan önce kendi kendime beklentimi çok yükselttiğim için biraz hayal kırıklığına uğradım.

Hayal kırıklıklarımdan birisi bazı noktalarda kitabın çok yavaş ilerlemesiydi. Dili oldukça kolay anlaşılır ve yalındı ancak bazı kısımların çok uzatılması, kitabın yavaş ilerlemesine ve benim birazcık sıkılmama neden oldu. Bir diğer hayal kırıklığım ise Kadınlar Ülkesi'yle ilgili en çok merak ettiğim konulardan birinin benim düşündüğümden çok farklı bir şekilde gerçekleşmesiydi. Bunun ne olduğunu söylemeyeceğim, spoiler olmaması açısından. Ancak şunu söylemeliyim ki hayal kırıklığı olmasının sebebi benim tahminimin yanlış çıkması değildi kesinlikle. Ama kendi düşündüğüm şekilde olsaydı, en azından benim gözümde feminist yönü daha da yüksek ve gerçekliğe daha yakın bir kitap olacaktı.

Kitapla ilgili en sevdiğim şey ise kesinlikle Kadınlar Ülkesi'ne giden üç erkek ana karakterimizin, birbirlerinden çok farklı insanlar olmasıydı. Bunu zaten kitabın en başında yalnızca kadınlardan oluşan bir ülke olduğunu duyduklarında verdikleri tepkilerden anlıyorsunuz. Kadınlar Ülkesi'ni tanıdıkça, bu üç erkeğin düzene verdikleri tepkilerin farklılığı da kitabı keyifli ve daha ilginç kılan detaylardan birisiydi.

Sonuç olarak, Kadınlar Ülkesi kitabını okuduğum için mutluyum. Farklı bir okuma deneyimiydi doğrusu. Kadınların toplumda ne kadar zorlandığını ve aslında eşitsizliğin ne kadar da bariz olduğunu Kadınlar Ülkesi kadınlarının, bunları duyduklarındaki şaşkınlıklarından anlayabilirsiniz. Ana düşüncesini feminizmden alan bir kitap okumak istiyorsanız ya da yalnızca kaliteli bir ütopya okumak için alıp okuyabilirsiniz.

Kadınlar Ülkesi'ni okuduysanız yorumlarınızı bekliyorum. Mart ayı ve sonraki ayları da takip etmek istiyorsanız, Gezici Kütüphane Kitap Kulübünün Goodreads grubuna gitmek için tıklayabilirsiniz.

Başka bir yazıda görüşmek üzere :)

Puanım: 2/5!