2022 Mayıs Ayında Okuduklarım | Romantik Komedi Ayı

Herkese yeniden merhabalar!

Mayıs ayında şahane dört kitap okudum. Vize haftam olduğu için hepsi çok hızlı okunan, zaten benim de birer oturuşta bitirebildiğim, içimi ısıtan kitaplar oldu.

Lukov'dan Sevgiler'i uzun zamandır görüyor ve merak ediyordum. Enemies to lovers ve slow burn çok sevdiğim temalar. Ve Lukov'dan Sevgiler'in de bu temaları başarılı şekilde işlediğini yorumlarda çokça görmüştüm.

Kitapta ana karakterlerimiz Jasmine ve Ivan buz patencileri. Jasmine kariyerinde Ivan'a göre daha az başarılı. Bir gün Ivan, Jasmine'e partneri olması için bir teklifte bulunuyor. Jasmine de uzun düşünmeler sonucu -buralarda biraz sıkıldım itiraf etmeliyim- Ivan'ın teklifini kabul ediyor. İkilinin buz pateninde ve ilişkilerinde birbirlerine ısınmalarını, düşmanlıklarının sebeplerini ve diğer her şeyi öğreniyoruz.

Lukov'dan Sevgiler favori romantizm kitaplarımdan birisi oldu. Çok iyi bir slow burn ve enemies to lovers'dı. İlişkilerine ba-yıl-dım! Ivan Lukov'a aşık oldum. İlk yarıda biraz sıkıldım dediğim gibi. Ama ikinci yarı şahaneydi. Yüzümde bir sırıtışla okudum diyebilirim. Konuyu ilk okuduğumda Spinning Out dizisi tarzı bir şey okuyacağımı sanmıştım. Hala daha konuların çok benzediğini düşünüyorum. Ama Lukov'dan Sevgiler'deki karakterler ve ilişki daha iyi yazılmıştı. Dizi de kötü bir dizi değil ayrıca, göz atabilirsiniz.


Mayıs ayının ikinci kitabı V.E. Schwab'ın Sihrin En Koyu Tonu isimli fantastik kitabıydı. Serinin ilk kitabıydı ve 'bir fantastik giriş kitabı nasıl yazılır'ın bir örneğiydi. Dünyayı, güçleri, ileriye dönük olabilecekleri, kötüleri... Her şeyi çok güzel bir şekilde anlatıyordu.

Sihrin En Koyu Tonu'nda bizi dört tane Londra bekliyor. Gri, Siyah, Beyaz ve Kırmızı Londra'lar. Ana karakterimiz Kell bu dünyalar arasında seyahat edebiliyor. Bu seyahatleri sırasında yasak olmasına rağmen dünyalar arası bazı nesneleri de geçiriyor. Bir gün de oldukça tehlikeli bir nesne eline geçiyor. O nesneyi kendileri için isteyenler de Kell'in peşine düşüyor. Aynı zamanda diğer ana karakterimiz Delilah ya da Lila, bizim Londra'mızda yaşayan bir hırsız. Yolu Kell'le kesişiyor ve ikili Londra'lar arası güzel bir macera yaşıyor.

V.E. Schwab'ı Vahşi'yi okuduğumdan beri çok seviyorum. Sihrin En Koyu Tonu uzun zamandır kitaplığımda bekliyor. Çünkü okumak için son kitabının da çevrilmesini bekliyordum. Ama biraz umudumun kalmadığını söyleyebilirim. İkinci kitap olan Gölgede Bir Buluşma'yı da edindim ve bu ay okumayı düşünüyorum. Üçüncüyü de artık İngilizce olarak okumaya çalışacağım.

Sihrin En Koyu Tonu şahane bir giriş kitabıydı. İçinde neredeyse hiç klişe yoktu diyebilirim. Her şey çok özgündü. İkinci ve üçüncü kitaplarda olabilecek sayısız ihtimal var ve bu beni çok heyecanlandırıyor. Kitaba dört yıldız verme sebebim de karakterlerin biraz daha derin yazılmış olmasını istemem. Bu sorunun devam kitaplarında çözüleceğine eminim.


Mayıs ayının en popüler kitaplarından birisi hiç kuşkusuz En Çılgın Takıntı.

Geçen aylarda serinin ilk kitabı En Tatlı Kaçış çıkmıştı ve ben okuyup çok da beğenmemiştim. En Çılgın Takıntı'yı da bu kadar çabuk okuma gibi bir planım yoktu ama gördüğüm alıntılar beni çok heyecanlandırdı. Kitabı tek oturuşta bitirdim. Hiç böyle bir planım yoktu ama Gianna ve Christian'ın her şeyini öğrenmek için kitabı elimden bırakamadım.

En Çılgın Takıntı'yı ilk kitapla karşılaştıramam bile. Aralarında dağlar kadar fark vardı. Hem karakterler daha derindi hem yazar bütün üslup sorununu çözmüştü. Şöyle söyleyeyim ilk kitaptaki karakterleri bu kitapta gördüğüm sahnelerde onları bile sevdim. Yetişkin romantizm kategorisindeki en iyi kitaplardan birisiydi.


Ayın son kitabı uzun zamandır yabancı bloglarda ve BookTok'ta gördüğüm İspanyol Aşk Aldatmacası.

İspanyol Aşk Aldatmacası'nda ana karakterimiz Lina, ablasının düğünü için İspanya'ya gidecek. Ama ailesine erkek arkadaşıyla geleceğine dair bir yalan söylemiştir. Lina'nın ne erkek arkadaşı ne de bir adayı var. Tek çözümü iş yerindeki kendisini sevmeyen ve gıcık olduğu Aaron Blackford.

İspanyol Aşk Aldatmacası'nı da bir günde bitirdim. Aaron okuduğum en harika erkek karakterdi. Lina'yı da sevdim. Kitapla ilgili tek sorunum enemies to lovers kısmının olmayışıydı. Harika vakit geçireceğiniz, içinizi ısıtacak tatlı bir aşk kitabı arıyorsanız İspanyol Aşk Aldatmacası biçilmiş kaftan.

Mayıs ayında okuduğum bütün kitapları çok sevdim. Haziran ayında finallerim var. Ama kendime çok güzel bir okuma listesi yaptım. Yine beğeneceğim kitaplar okuyacağımı düşünüyorum. Sizler mayısta neler okudunuz? Benim okuduklarım hakkında neler düşünüyorsunuz? Yorum yazarsanız sevinirim, bir sonraki yazıda görüşmek üzere <3

Yorumlar

  1. "Enemies to lovers" ne demek acaba? O kısmı anlayamadım.

    Dört kitabı da okumadım ve duymadım da. Güncel kitapları pek takip edemiyorum. Romantik kitap hastası biri olarak hepsini kaydettim tabii. Denk geldiğim anda okuyacağım. Öneriler için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  2. En çılgın takıntı'yı not aldım. Finallerinde başarılar dilerim...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dikenler ve Güller Sarayı & Sis ve Öfke Sarayı / Sarah J. Maas Kitap Yorumum

Gümüş Alevler Sarayı | Sarah J. Maas Kitap Yorumum

1984 / George Orwell Kitap Yorumum + Çokça Alıntı