Cam Şato & Karanlık Taç & Ateşin Varisi Sarah J Maas | Kitap Yorumum

Herkese yeniden merhaba! 2021'e kitap okuma performansım hakkında çok umutlu başlamıştım ama yine bir şeyler okumama engel oldu. Okul ile ilgili işlerim, ödevlerim ve bitmek bilmeyen reading slumpım yüzünden istediğim gibi okumaya ancak temmuz ayında başlayabildim.

Sizlerle bugün en sevdiğim yazarlardan Sarah J Maas'ın okumakta çok geç kaldığım Cam Şato serisi hakkında konuşacağım. Cam Şato her zaman herkesin çok önerdiği, çok göz önünde olan bir seriydi. Ama ilk çevrildiği zaman hem berbat ötesi kapaklara sahipti hem de -eğer yanlış hatırlamıyorsam- DEX üçüncü kitaptan sonrasını çevirmeyecekti. Bu yüzden de hiç başlamak istememiştim. Ancak şimdi mükemmel kapaklara sahip ve Sarah J Maas sevgim çok büyük. İlk kitaba resmen seriyi sevmek için başladım diyebilirim.

Cam Şato, Adarlan Suikastçısı unvanıyla da bilinen Celaena Sardothien'in Adarlan Kralı için bir turnuvaya katılması ile başlıyor. Celaena eğer bu turnuvayı başarıyla tamamlarsa kralın yaveri olarak sarayda kalacak ve bir süre sonra özgürlüğüne de kavuşacak. Tabii Celaena saraya geldiğinde burada bir sürü entrikayla ve bir dizi cinayetle karşılaşıyor. Ve bir genç yetişkin kitabının olmazsa olmazı olarak Prens Dorian ve Yüzbaşı Chaol arasında da kalıyor diyebilirim.

İlk kitap oldukça tempolu ve keyifliydi. Tam bir giriş kitabıydı. Karakterleri ve dünyayı tanıdık. Ama beklentimi yükselttiğimden dolayı benim için pek de beş üzerinden beşlik bir kitap değildi. Dikenler ve Güller Sarayı serisindeki Maas anlatımına öyle çok alışmıştım ki Cam Şato'daki nispeten daha amatör dil beni hayal kırıklığına uğrattı. Aslında dilin amatör olmasından daha doğal bir şey yok çünkü bu yazarın ilk kitabı. Ama kitaba bayılmamamın tek sebebi dil değil. Hiçbir karakterle bağ kuramamam en önemli nedenlerden biri. Çünkü özellikle ana karakterin bir şey sakladığının farkındasınız çünkü ana karakterin geçmişi veya duyguları hakkında net bir şey okuyamıyorsunuz. Bu da karaktere bağlanma noktasında sorun yaratabiliyor.

Karanlık Taç'a gelecek olursam... Son elli sayfası dışında bu kitabı neredeyse hiç beğenmedim diyebilirim. Okurken hem çok sıkıldım hem de çok zor okudum. Ancak okuduğum bütün yorumlarda serinin üçüncü kitaptan sonra açıldığını söylüyorlardı. Bu yüzden direnip Karanlık Taç'ı bitirdim. İkinci kitap hakkında söyleyebileceğim çok fazla bir şey yok. 

Üçüncü kitap Ateşin Varisi... İşte Dikenler ve Güller Sarayı'nda tanıdığım Sarah J Maas! Müthişti. Müt-hiş! İlk iki kitabı bitirdiğimden daha kısa sürede okudum. Aktı gitti resmen. Bayıldım. Gerçekten bütün yorum yapanlar haklıymış. Üçüncü kitap ile birlikte seri başka bir şekile bürünüyor. Yeni eklenen karakterlerin hepsine bayıldım. Rowan, Manon, Aedion yeni eklenen karakterlerden ve hepsini çok sevdim; özellikle Manon. Diğer kitaplarda neler yapacak okumak için sabırsızlanıyorum. Ayrıca eski karakterlerimizin hepsine bu kitapta ayrı bir sevgi besledim diyebilirim. Sarah J Maas kendini gerçekten çok geliştiren bir yazar ve bunu Karanlık Taç ve Ateşin Varisi arasında çok net görebilirsiniz. Üslup, diyaloglar, tasvirler, karakter motivasyonları... Harikaydı. Tek kelimeyle.

Serinin dördüncü ve beşinci kitapları kitaplığımda duruyor. Ancak serinin hemen bitmesini istemiyorum. Bir de altı ve yedinci kitaplar elimde olmadan beşi okumayı da istemiyorum. Yedinin fiyatı kalbimi çok kırıyor. Amazon ara sıra yüksek oranda indirime sokuyor Kül Krallığını. O indirimlerden birine denk getirmeyi düşünüyorum. Ayrıca seriyi almak isteyenleriniz de kesinlikle Amazon'u kontrol etsin. Sürekli indirimde olmayabiliyor ama indirime girince de gerçekten diğer sitelere göre daha uygun oluyor.

Cam Şato serisinin devamı için çok heyecanlıyım. Beklediğim bir sürü kavuşma anı var. Ayrıca karakterlerin ne kadar gelişeceğini daha neler neler başaracaklarını düşündükçe içim kıpır kıpır oluyor. Tabii bir yandan da 'kim bilir beni hangi karakterlerin ölümleri bekliyor' diye de düşünmeden edemiyorum. Eylül ayı okuma listemde dördüncü kitap Gölgelerin Kraliçesi var. Yorumunu çok geciktirmeden yazacağım. Blog yazmayı gerçekten çok özlüyorum; özellikle de böyle güzel kitaplar okuduğumda.

Okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Cam Şato serisi hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere :)