Mim | Edischar


Herkese yeniden merhaba! Bugün oldukça yeni tanıdığım, blogu da oldukça yeni olan Edischar'ın hazırladığı mim sorularını yanıtlayacağım. Bloguna mutlaka bakmalısınız. Oldukça samimi, ilgi çekici ve ilham verici yazılar paylaşıyor.

1.Belki işsizlik süreci geçirdiniz, ya da yeterince hala boş vaktiniz var.

Bu olabildiğince boş vakitte neler yaparsınız?


Okulum hala başlamadığı için oldukça boş vaktim var aslında. Bu vakti, okulum açıldığında çok özleyeceğimi bildiğim için verimli geçirmeye, yapmak istediğim birçok şeyi yapmaya çalışarak geçiriyorum. 

Bunlardan ilki bol bol kitap okumak ve akabinde blogda yorum yazılarını paylaşmak. Çünkü kışın okul koşuşturmacası içinde kitap okumaya istediğim kadar vakit ayıramıyorum ne yazık ki. Bunu yıkmak için elimden gelenin fazlasını bu kış yapacağım. 

İkinci olarak üzerinde çalıştığım kurgularımı yazmaya çalışıyorum. Bu aslında boş vakit bulmamla alakalı değil de benim kendime inandığım zamanlarda yapabildiğim bir şey. Uzun zamandır hikayeler yazan birisiyim ve zaman zaman bunları toparlayıp düzenlemekle vakitimi değerlendiriyorum. Yaz boyunca da üzerinde çalıştığım fantastik diye tanımlayabileceğim kurgumu geliştirmeye çabalıyorum.  Başarılı oluyorum diyemem, yolun çok başındayım ama uğraşmaktan en çok zevk aldığım şey diyebilirim.

Tabii ki günümün belli bir kısmı sosyal medyada dolaşarak, videolar izleyerek ve eğer üşenmiyorsam film izleyerek de geçiyor. Dizi izlemeye eskiden daha çok vakit ayırıyordum ama şu an beni tamamen kendine çeken ve ard arda tüm bölümlerini izlemek isteyeceğim çok fazla dizi bulamıyorum. Çoğu zaman eskiden izlediğim dizileri tekrar izliyorum.

2.Motivasyonla ilgili bir blog olduğum için, plan yapma, ajanda tutma gibi konularda fikirlere ihtiyacım var.

Gününüzü nasıl planlıyorsunuz?


Yazları ne yazık ki her şey daha plansız ilerliyor. Kışın getirdiği düzenli olma zorunluluğu, sorumluluk bilinci yazın daha az var. Ve tabii bu düzensizlik içinde yazın ajanda tutmuyorum. Ama kışın tam bir ajanda insanıyım.

Kışın, derslerimi, çalışmalarımı, sınavları ve daha birçok şeyi düzenlemek için oldukça klasik bir şekilde ajanda tutuyorum. Kendinden haftalara ayrılmış ajandaları kullanamadığımı kısa zaman önce fark ettim. Sanırım biraz daha özgür bir alana ihtiyacım var. Ama Bullet Journal hazırlayacak kadar da el becerisi olan birisi değilim. Daha çok düz bir defteri yediye bölerek kendim hazırlıyorum ajandamı ama gayet düz bir şekilde :)

3.Hedefler büyük önem arz ediyor. Çünkü insanı gaza getiriyor.

Hedefleriniz var mı? Varsa neler?


Uzun vadede hedeflerim arasında -ama gerçekten çok uzun vade oluyor sanırım- okulumu, beni tatmin edecek bir ortalamayla bitirmek var. Alanımda başarılı birisi olmak ve sanırım akademisyen olmak da bu uzun vadeli hedeflerimin içinde.

Kısa vadeyi düşünürsem de İngilizcemin yanına Fransızcayı eklemek ve ikisini akıcı bir şekilde konuşmak, yazabilmek var. Ve tabii ki üzerinde çalıştığım hikayelerimi hazır olduklarını hissettiğimde (tabii ben de hazır olduğumda) yakın arkadaşlarım dışında birilerine okutmak var. 

4.Bu da kişisel bir soru. Şuan ingilizcemi geliştirmeye çalışıyorum lakin çalışırken çok sıkılıyorum. Kurs veya okula gitmeden nasıl ilerleyebilirim. Şuan intermediate seviyesini ilerletmeye çalışıyorum. Bir işe girince ben intermediate'ım diyebilmeliyim. İlk hedef bu.

İngilizce nasıl geliştirilir?


Kurs veya okul bence İngilizce için çok geçerli olan şeyler değil. En azından benim öğrenme sürecimde yerleri çok da önemli olmadı. Özellikle okulumun İngilizce eğitimi, bana çok şey kattı dersem yalan olur. Gramer olarak elbette ihtiyaç olabilir ama asıl ihtiyaç duyulan konuşma/günlük dil açısından aranılan şey okulda bitmiyor bence.

Benim İngilizce konusundaki en büyük artım, çok ilgili olmamdı. Liseye geçtiğimde içinde bulunduğum o yabancı dizi furyasında, dizileri altyazıyı okumadan izleyebilmek istemem en büyük motivasyonumdu. Yavaş yavaş kendimi zorlayarak dizileri Türkçe altyazıyla değil de İngilizce altyazı ile izlemeye başladım. Ki zaten bu herkesin ilk önerdiği şey oluyor genelde. Bunun dışında VoScreen isimli uygulama da bence dinlediğini anlayabilme konusunda çok etkili. Uygulamada, genellikle film dizi veya belgesellerden -hatta bazen reklamlar bile olabiliyor- size birkaç saniyelik bir sahne gösteriyor. Daha sonra da söylenilen sözü yazılı olarak seçmenizi bekliyor. Kendi seviyenizi seçip ona göre videolar izleyebiliyorsunuz. Bunların dışında kelime defteri oluşturmak, yeni kelimeleri cümle içinde kullanmak da oldukça önemli. Sadece kelimenin anlamını bilmek değil de cümlede nasıl kullanılacağını öğrenmek gerekiyor.

Bunun dışında İngilizce öğretmenlerimden birisi bize altyazısız bir şekilde animasyon film izlememizi önermişti. Bu da hem eğlenceli hem de öğretici bir aktivite olmuştu. Ayrıca İngilizce kitap okumak da yapılabilecek en güzel şeylerden birisi sanırım.

Birkaç ay bir dil kurusuna gitmiştim konuşmamı geliştirmek için. Evet, gayet etkili olmuştu. İngilizce konuşma konusundaki çekingenliği yenmek, hata yapmaktan korkmamak için önemliydi. Ama bu kursun üstünden iki yıl geçti ve kursa başlarkenki o çekingenlik yeniden başladı. O zamanlar gayet keyifliydi ama üzerine düşününce eğer sürekliliği olursa etkisinin kalıcı hale geleceğini anladım.


***
Eğer mim soruları ilginizi çektiyse, sizi etiketlediğimi varsayarak siz de cevaplayabilirsiniz. Edischar'ın blogunu ziyaret edip, yazılarını okumayı unutmayın :) Başka bir yazıda görüşmek üzere!

Yorumlar

  1. İngilizce konusuna kesinlikle katılıyorum. Voscreen gerçekten güzel bir uygulama

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Voscreen çok bilinmeyen ama güzel bir uygulama. Yorum için teşekkür ederim :)

      Sil
  2. Blogunu çok beğeniyorum Açelya , tasarım, içeriğindeki yazılar çok besleyici ve güzeller :) eline sağlık. Ve Voscreen i şuan indirdim, çok faydalı görünüyor , ilham oldun teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmene gerçekten çok sevindim, çok teşekkür ederim :) İlham olabildiysem ne mutlu bana.

      Sil
  3. Edischar'ın mimiyle bloğunuzu keşfetmem ne güzel oldu, konsept güzel gerçekten diğer yazılarınızı da okuyacağım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Edischar güzel şeylere vesile oluyor, beğenmenize çok sevindim. Yorum için teşekkür ederim :)

      Sil
  4. Voscreen'i ben de daha önce görüp deneyip beğenmiştim. Güzel tavsiye.

    YanıtlaSil
  5. Bullet Journal görsellerini gördükçe ben de bayılıyorum ama hiç benim yapabileceğim şeyler değil. Ben çöp adam dışında bir şey çizemem.

    İngilizceyi öğrenmeyi en çok dizi ve filmleri orijinal dilinde izlemek için istiyorum. Bir de sevdiğim oyuncuların Youtube'taki videolarında ne dediklerini anlamak için. Yakın zamanda bunu başarabileceğimi sanmıyorum.

    Akademisyen olmayı ben de isterdim. Umarım bu hedefine ulaşırsın.

    Yazını keyifle okudum. Kalemine sağlık :-)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dikenler ve Güller Sarayı & Sis ve Öfke Sarayı / Sarah J. Maas Kitap Yorumum

Gümüş Alevler Sarayı | Sarah J. Maas Kitap Yorumum

1984 / George Orwell Kitap Yorumum + Çokça Alıntı